Bilgi Toplumu

Başlangıç » Uncategorized

Kategori arşivi: Uncategorized

“Suç Analiz – Suç Haritalama” Gündemine Tarama Kılavuzu


1) Temel Kitap:
– Temel Kitap: Geographic Profile https://books.google.com.tr/books/reader?id=YQlS59Pv35oC&hl=tr&printsec=frontcover&output=reader&source=gbs_atb
– Temel Kitap: Crime Prevention in the Urban Community https://books.google.com.tr/books?id=p6SHnR-eUvkC&dq=%22criminal+maps%22&hl=tr&source=gbs_navlinks_s
– Temel Kitap: Crime Analysis for Problem Solvers in 60 Small Steps [Emniyet Genel Müdürlüğü Tercüme Yayınlar] (Crime Analysis for Problem Solvers in 60 Small Steps.pdf)
2) Makale:
– Fairfax County builds searchable crime-data mapping app http://gcn.com/articles/2014/09/15/fairfax-county-crime-map.aspx?utm_source=feedburner&utm_medium=feed&utm_campaign=Feed%3A+Esri-News+%28ESRI.com+-+News%29&utm_content=Google+International
– Erdal Karakaş “UYGULAMALI COĞRAFYADA SUÇ HARİTALARI I: VERİ KAYNAKLARI” (Uygulamalı Coğrafya’da Suç Haritaları I. Veri Kaynakları.,.pdf)
– Erdal Karakaş “UYGULAMALI COĞRAFYADA SUÇ HARİTALARI II: SUÇ HARİTA TİPLERİ” (UYGULAMALI COĞRAFYADA SUÇ HARİTALARI II SUÇ HARİTA TİPLERİ.pdf)
– Oğuzhan Ömer Demir “COMPSTAT (Bilgisayar Karşılaştırmalı İstatistikler) ve Haritalama: Guilliani Dönemi NewYork” (Giuliani dönemi New York’unda suç neden azaldı.pdf)
– A. E. Alpdemir “ESKİŞEHİR KENTİ SUÇ KAYNAKLARININ BİLGİ SİSTEMLERİ DESTEKLİ…” (indir: ESKİŞEHİR KENTİ SUÇ KAYNAKLARININ BİLGİ SİSTEMLERİ DESTEKLİ.pdf)
– Mehmet Gürbüz “ADANA BEŞ OCAK POLİS KARAKOLU SORUMLULUK BÖLGESİNDE ÇOCUK SUÇLARININ COĞRAFİ BİLGİ SİSTEMLERİ İLE HARİTALANDIRILMASI VE ANALİZİ” (indir: ÇOCUK SUÇLARININ COĞRAFİ BİLGİ SİSTEMLERİ İLE HARİTALANDIRILMASI VE ANALİZİ.pdf)
– Hidayet Takçı “Suç Veri Madenciliği Yardımıyla Hırsızlık Suçları Hakkında Kural Çıkarımı” (Suç Veri Madenciliği.pdf)
– Rıfat Yıldız “SUÇUN SOSYOEKONOMİK BELİRLEYİCİLERİ: KAYSERİ ÜZERİNE BİR UYGULAMA” (Suç verisi analizinde diğer tematikler.pdf)
a) Örnek Uygulama: https://www.crimereports.com/map/index/?search=+Towson+MD
b) Örnek Uygulama: http://www.publicengines.com/products/commandcentral-predictive.php
c) Örnek Uygulama: itms://itunes.apple.com/us/app/crimereports/id343636598?mt=8
3) Otorite:
a) Türk Polisi’nin “suç analizi” yaklaşımının bileşenleri http://www.asayis.pol.tr/Sayfalar/sam.aspx
– Uygulama: Bursa Emniyet Müdürlüğü (indir: Teknolojik Adaptasyon Projesinde suç analizi.pdf)
b) Çevre Bakanlığı Afet Yönetiminde Teknoloji Kullanımı içinde suç-şiddet-yangın (indir: Afet Yönetiminde Teknoloji Kullanımı 12kasim-NuriTemur.pdf)

4) Proje Satıcıları / Sponsorları / Uygulayıcıları:
a) Komtaş http://www.komtas.com/cozumlerimiz/10/kriminal-suc-analizi
b) Belsis http://www.belsiscad.com.tr/solution.aspx?solutionId=10#
c) Noda http://www.noda.com.tr/1336
d) Kale Kilit http://www.kalekilit.com.tr/bursa-emniyet-mudurlugu-kale-kilit-isbirligiyle-turkiyede-ilk-kez-uygulanan-bir-proje-baslatti_3_610
d) Alper Ünlü “Avrupa Birliği Uyum Programları Kapsamında Kentsel Çöküntü ve Beyoğlu Örneklemesi”, [İstanbul Belediyesi Şehircilik Atölyesi, İTÜ] (tarlabasi_kesin_rapor.pdf)
e) Esri Türkiye: [Eğitim ve Sistem Kurulumu] “COĞRAFİ BİLGİ SİSTEMLERİ İLERİ SEVİYE EĞİTİMLERİ 3D-SPATİAL ANALİZ ve MODEL BUİLDER” (indir: 3DSpatialAnalizEgitim.pdf)
ve Spatial (Uzamsal) Analiz Eğitimi: (Spatial.pdf)

6) Teknoloji Geliştiriciler:
a) Bentley http://www.bentley.com
b) Esri “Crime Analysis” (indir: crime-analysis.pdf)
c) Esri http://esripress.esri.com/display/index.cfm?fuseaction=display&websiteID=208&moduleID=0
ve… http://www.esri.com/search#crime%20maps
– Örnek Uygulama: http://downloads.esri.com/agol/org/resilience/gallery/public-safety/map.html?webmap=c386c2ebd9894cecbf5840bb5ef9f6a0
– Örnek Uygulama: http://detroit.cbslocal.com/2013/12/20/new-website-allows-detroit-residents-to-access-crime-data/
d) Mapinfo http://www.mapinfo.com/product/mapinfo-crime-profiler/
– Örnek Uygulama: Başarsoft http://www.basarsoft.com.tr/wp-content/uploads/2014/09/egm.pdf

7) Tezler:
a) 1999-2004 YILLARI ESKİŞEHİR SUÇ HARİTALARI (indir: crime mapping tez 01.pdf)
b) ÖDEMİŞ ŞEHRİNDE SUÇLARIN COĞRAFİ ANALİZİ (Ödemiş Şehrinde SUçların Coğrafi Analizi Fatih AKÇA.pdf)

8) Diğer Uzman Yayınları
a) academia.edu üyelerine açık… https://www.academia.edu/Documents/in/Crime_Mapping

9) İlgili Konu Olarak “Kamu Verisinin Paylaşılması Faz-1: Kamu Kurumları Arası, Faz-2: Kamu Verilerine Açık Erişim”
a) Ulusal Veri Merkezi İradesi 2013 Ocak (Ulusal Veri Merkezi iradesi 2013 Ocak.pdf)
b) Kamu Sektörü Bilgisinin Paylaşımı ve Yeniden Kullanımı (Kamu_Sektoru_Bilgisinin_Paylasimi_ve_Yeniden_Kullanimi.pdf)
c) 2015-2018 BİLGİ TOPLUMU STRATEJİSİ VE EYLEM PLANI (20152018_bilgi_toplumu_stratejisi_ve_eylem_plani.pdf)
d) Onuncu Kalkınma Planı 2014-2018 içinde “2.1.4. Güvenlik faslı” ve bütün metin içinde “veri paylaşımı” hükümleri (Onuncu_Kalkınma_Planı 2014-2018.pdf)
e) Öncelikli Dönüşüm Programları 2013 – … (ÖNCELİKLİ DÖNÜŞÜM PROGRAMI – ONUNCU KALKINMA PLANI.docx)
f) KAMU GÜVENLİ VERİ PAYLAŞIM KRİTERİ (KAMU GÜVENLİ VERİ PAYLAŞIM KRİTERİ.pdf)
g) e-Devlet Kamuda Ortak Bilgi-Veri Paylasımı (e-Devlet Kamuda Ortak Bilgi-Veri Paylasımı.pdf)

_____

Tahsin Yılmaz

http://www.gundemmedyam.com

http://www.enformasyonrafinerisi.com

Dijital Marketing’in Temelleri Semineri


Geo-Marketing ve Geo-Erp yaklaşımıyla Meta-Bilişim Semineri [Marketing]

Dijital Marketingin Temelleri

 

Bir vesileyle daha: Bilgi Toplumu Gündemleri Danışmanlığı hizmeti almayan yandı.


Merhaba,

Malumunuz, Dijital Dinleme ve Siber Savaş gündemi var. Bu bir iskandil şiddetinde sadece kamu veritabanlarına ilişkin tedirginlik doğurdu sanılıyor. Oysa iskandilin alevi işletmeciliği ve özel sektörü de yakmaktadır.

Bilgi Güvenlik Uzmanı ve Bilgi Güvenlik Denetmeni sertifikasyonu veren ve bu sertifikasyona sahip olmayan kişilerin (kamuda da özel sektörde de) işe alınmasının önüne geçen bir otorite olarak Mesleki Yeterlik Kurumu ve meslek standardı yazan heyetin üyeleri bu gündemin kabahatlisi durumundadır. Ve bu kabahatlerin faturasını işletme yöneticileri, teşebbüs ve ticari sır sahipleri olarak sizler ödeyeceksiniz, ödemektesiniz.

Bu standardın hazırlanması aşamasında standardın telifine katkı vermem için çağrılmış bir kişi olarak… ve telif çalışmasının hem usülsüzlüğü hem kifayetsizliği yüzünden “standardın ilmi, mesleki ve fayda değeri bulunmayacağı”nı tartışmaya açmış bir kişi olarak… ve müzakerecilerin bu ehemin mukabili özene/titizliğe katılmamaları yüzünden müzakereden çekilmiş bir kişi olarak diyorum ki;
Bilişimcilerin (yani mühendis, tekniker, müdür olarak size hizmet verenlerin) Bilgi Güvenlik Uzmanı ve Bilgi Güvenlik Denetmeni sıfatını alabilmeleri önünde kendini dayatan standartların sınanmasının tam sırasıdır. Bu sözüm Bilgi Toplumu Gündemleri (e-ajanda) kapsamına giren sadece bir cümledir. Kezalik mezkür standart belirleme emri devlet erkinden gelen bir emirdir ve sırf bilişim sektöründe 50 küsür çeşitte mesleği ve dolayısıyla en az bir o kadar temel faaliyetinizi etkilemektedir. Mesleki Yeterlilik Standardı mevazı sadece bilişim sektöründen elemanlarınızı da kapsamıyor tabi. Eksik olduğu halde “görevlendirme”nin kanuni belgesi olduğu için geçerli (güya) standartlar, zayiatlarınızdan dolayı gerçekte sorumlu olan çalışanlarınızı artık muaheze etmek hakkınızı elinizden alacaktır mazallah. Çünkü o standartlar ciddiyetten uzak çalışmayla telif edilmiştir, edilmektedir.

Yani enazından çoklu disipliner çalışan, pürdikkat, titiz bir meslek usülcüsünün, bilişim sektörü meslekleri standartlarını telif eden heyetlerin doğru kişilerden oluşturulmasını, doğru işleyişe uyarak çalışmalarını sağlamanız yolunda size hizmet vermesi elzemdir. Her bir standart henüz taslak halindeyken “müelliflerini yazılı sorularla yapılacak bir röportaja davet edip” katılanlardan gelen cevapların analizinden oluşan mütalaalar ve itirazlar yazdırmalısınız o üstada. Bu heyetin üyeleri mezkür soru-cevap davetine icabet etmek zorunluğu altındadırlar ahlaken. Zira cari ve amir hal-i hazır standart onların mutabakatlarıyla telif edilip MYK’ya teslim ediliyor ve MYK da teşri ediyor. Ülkemizde tesis edilmiş bulunan her türden ve her seviyede kapsamlısından bütün Bilişim Sistemleri “verimsizlik ve güvensizlik” şüphesinden korunsun istiyorsanız “verim ve güven” adına yapılan işbu mesleki standart vazı çalışmasına “sürüm öncesi son kontrol noktası” olduğunuzu ve “güncelleme otoritesi” olduğunuzu kabul ettirmeniz şarttır. Yoksa birilerinin ihmali, suistimali ve tamahı yüzünden yatırımlarınız tehdit altındadır.

Ne dersiniz? Her işletmemizin bir uzmandan ve her meslek kuruluşunun bir uzmanlar heyetinden Bilgi Toplumu Gündemleri Danışmanlığı almasına ilişkin teklifimin yerindeliğini teyit eden bir mütalaa vermiş oldum mu?

Saygılarımla,

Tahsin Yılmaz

İlgili Haberler İçin: https://bilgitoplumu.wordpress.com/?s=myk&submit=

Dijital Dinleme İskandili 1996’dan beri yanıyor.


İşletim sistemi yazılımları, router, network kartı, hub’lar, modemler ve telefonların crypto’ları NATO ve NSA standardına uymak zorundayken, bu yazılımların ve cihazların üretim ve ihracını yapan kurumların “lisanslanması” kanuni zorunluk iken ve ve bu alanın OTORİTESİ de ABD iken ABD’nin “dinleme” yapması için herşey hazır demektir ve bu sektörün müşterileri de ABD’ye riayet etmek zorundadır.

İtiraz edenler kullandıkları işletim sistemlerini ve cihazlarını kendileri üretmedikten sonra havanda su döverler.

Bir de siber güvenlik strateji belgesi hazırlamışmış Türkiye! Güya siber güvenlik kurulu varmışmış! Ey hükümet, ahmaklığınıza beni ortak edebileceğinizi nasıl oluyor da düşünebiliyorsunuz belli tabi!

Key Escrow Option, Key Recovery Option, Recoverable Product emr-i vakisine itiraz etmek, “önce mevcut şartlar altında tedbir kazandıran bir ‘dijital mecralarda iş işlemek standarıdardı’ vaz etmek, ikinci olarak ‘kendinize müstakil yazılım ve cihaz üretim modeli’ geliştirmek demektir. Gerisi boş laf. Dünya ICT sektörünün bütün çalışanları NSA’ya hizmet ediyor… bunu bilmeleri de gerekmiyor. ICT pazarının büyüklüğü kadar geniş bir alanda DİNLEME yapıyor NSA. Durum bu olduğu halde, “dijital ulus-devlet çağı” diyerek iskandil yakmak cehalettir sadece. İskandil 1996 yılından bu yana yanmaktadır. Sözlüklerimizde “Kuş beyinli demek” gazeteci beyinli demektir diye politikacı beyinli demektir diye yazılacak yoksa yakında!

Tahsin Yılmaz

İmece: Bilgi Toplumu Strateji Belgesi Telif Atölyesi


Bir imece oluşturalım. Ve inşallah bir önceki strateji belgesinin yerindesizliklerine ve yetersizliklerine tekrar uğramayalım.
Mezkür teknik şartnameye dair ve geçmiş (2006-2010 dönemine has) belgenin münderecatına uyan ama yapılabileceği halde yapılamamış yahut keşfedilememiş birçok işi, işbu imecemiz, müteşebbislerimiz adına ve onlarla birlikte onlara “öncülük etmek” ve “numune göstermek” kabilinden takdim edebilir. Şartnameye, ilk elden not ettiğim yorumlarım şuradadır: http://wp.me/a12guJ-bL
Şimdi… meramım şudur:
Türkiye’nin “dijitalleşme gündemlerinde” gerekler, gerçekler, geçerler, yerindelik ve yeterlikler bütününde tuttuğu ve durduğu yerin hakkını teslim etmek amacıyla aramızdan birçok arkadaşımızın verdiği hizmetler takdire şayandır. Bu hizmetleri devam ettirmeye ve geliştirmeye katkımız olması için, mezkür Bilgi Toplumu Dönüşümü stratejilerine muharrik olarak müdahale etmemiz gerekiyor. Bu minvalde tensiplerinize müracaat ediyorum.
2020 yılına ve uzanarak 2023 yılına değin kılavuz olması gözetilerek yenilenmeye başlanan Bilgi Toplumu Strateji Belgemiz, bu müracaatımın bir yeni vesilesidir.
İmece atölyemizde Bilgi Toplumu Strateji Belgesi Yenileme Hizmeti Alımı ihalesinin teknik şartnamesinin “çalışılacak ana konular” insicamı temel alındığında; ihaleyi kazanan McKinsey firmasına yön verilmesi mümkün olacaktır. Belgenin ana konuları aşağıdaki gibidir.
-Bilgi Teknolojileri Sektörü
-Genişbant Altyapısı ve Sektörel Rekabet
-Nitelikli İnsan Kaynağı ve İstihdam
-Toplumsal Dönüşüm
-Bilgi Güvenliği, Kişisel Bilgilerin Korunması ve Güvenli İnternet
-Bilgi ve İletişim Teknolojileri Destekli Yenilikçi Çözümler
-İnternet Girişimciliği ve e-Ticaret
-Kamu Hizmetlerinde Kullanıcı Odaklılık ve Etkinlik
Bir BTS Atölyesi kurmaya ve sürdürmeye azimle Dijitalleşme Gündemlerimizin Danışmanı (e-agenda consultant) olarak, amme idaresinin bu iradesinden üstümüze vazife çıkarmaya talip olalım. Nedir o vazifeler? Buradan anlatalım onları ve böylece mükellef ve müdahillerinin dikkatlerine arzetmiş olalım.
Saygılarımla,
Tahsin Yılmaz

DİJİTAL KİTAPLAR, KİTABIN KİTAPLIĞINI HATIRLATMALI


Çünkü kitap bir fehimandır, eşyadan değil.

Belli bir nesne olarak gözümüzün önüne canlanan kitabı mutlak kitap mevkiine bi’l-farz tayin edeceksek dijitale dönüşüm meselelerinde isabet kaydedemeyiz. Öte yandan… kitap bir gayeden ve o gayeye dahil failelerden ibarettir diye ısrar edeceksek bi’l-hassa, yenideki şeklini ve maddesini görmezden gelmek hatasına düşeriz.

Kezalik… Kur’an-ı Kerim bi’ş-şey kitaptır. Fakat Kur’an’da buyrulan ‘kitap’ o şey değildir. Hal ve keyfiyet böyledir de okuduğumuzun imlaı ve tevkifi hiçbirşey midir? Değil elbet. Kalbe, zihne, zikre intikal eden ve ettirilendir kitap. Tahayyül, tasavvur, teemmül, tefehhüm, tasdik için ve onları câmi lazım bir mecradır kitap.

Ketmedilen değilse yahut güya şerhedilen güya serhedilen değilse bir meram, o, kitaba gelir, mektuba gelir, mektebe gelir, getirilir. Söze gelir, yazıya gelir. Sözle getirilir, yazıyla getirilir. Gelişi ve getirilişi insan yapıp etmesi cümlesinden bir icadetmek ve cihazlamak tecrübesinin mahsulü olan kitabın ‘cins’ değeri vardır. Ve elbette türleri vardır. İcat ve cihazla tahdit edilemeyecek manasında isim olan kelimelerin yani âyâtihî’nin ve celâlihî’nin lemihası, istiaresi değerindeki kitaba hiç girmeyelim burada. Türler… beşeri hitabın cismî yahut latif hafızalara tesbit edilen türleriyle kitaplar; hayli fasıllarda, hassa ve arazlarıyla nice zamandır tecrübe edilegeldi.

Nâkil muhafızların bizatihi kitap olmaklıkları vardır. Hem dilleriyle hem halleriyle, edalarıyla. Sonra tahtaya, taşa, saca, pişmiş toprağa, sütuna ve duvara çekilmişleri vardır kitabın. Pestil edilmiş nebattan askılık yahut seyyar satıhlara işlenmiş ya da dokunmuş bezlere basılmış ve de deriye tabaklanmışları vardır kitabın. Kağıda geçirilmişleri vardır. Şimdi plastiklere tahvil ediliyor çoğunluk. İster boyayla ya da kazınarak ister manyetizmaya tutundurarak. Ve’l-hasılı ve’t-takdirihi maddesi ve şekli sabiteye tabi durmuyor. Niye durmuyor imiş açıklanması lazım elbet. Önce tecilen, kitabın eşya olmamaklığını izah ediyoruz, edelim.

Bir nesle ve nesiller boyu müktesebatından bahisleri zabtedip orada muhafaza etmek ihtiyacı gelir. Bu ihtiyaç dünya durdukça insanoğlunun sabit emellerinden biri kalacaktır ve nice işleriyle icatlarıyla/cihazlarıyla insan o ihtiyaca kendini koşacaktır.

Bir nesle ve nesiller boyu istikbalinden ve halinden bahisleri incelemek ve öğrenmek ve o sayede hale yola koymak ihtiyacı gelir. İnsan teki ve cemi durup devam ettikçe müktesebatı üzerinden aklî intikallerle karşılanacaktır o ihtiyaç.

Ve yine bir nesle, nesillere müktesebatı kullanmak ihtiyacı gelir. Bu ihtiyaç da o müktesebatı ele ve göze ezcümle hassalara arzedilebilir kılmakla karşılanacaktır.

Yani kitap hafızaya aittir, akla aittir, hassalara aittir. Hafızanın fizik alanda gerçeklenmesine dair örnekleri zikrettik az önce. Şimdi hassalara… yani ten’e, göz’e, kulak’a, burun’a, dil’e münhasır ya da müşterek gerçeklenmesine dair örneklere bakalım. Elbette bunlardan en yaygın ve en çok tasarrufa medar olanı göze hitap edenidir. İster harfler ve rakamlarla ister çizgi ve suretlerle meydana çıkarılsın onlar görmek hassamıza uyan mekan-mecra, alet-cihaz, hal ve hareket gerektirdikleri veçhile bizi belli suret ve şartta meşgul ederler. O suret ve şartla kendilerini kullanırız ve o surete, şarta bağlı şeylerle kendilerini kullandırırlar. Bugün adına ekran dediğimiz şeyde gördüğümüz müktesebat, dün, nice değişik mecradan okuğumuz yahut baktığımız şeyler idi. Kulağa gelir müktesebat, dün, göze gider yoldan nakline yarayan şartlara arzedilmez, tatbik edilmezdi. Şimdiki keyfiyette arzedilemezliği ve tatbik edilemezliği kusur sayıyoruz.

Saksısı içinden sergüzeştini de çıkarıp okuyabileceğiniz ve aynı sıra dilerseniz hem koklamanıza hem dokunmanıza amade şekilde size tabiyatını dile gelip arzeden nebatların ansiklopedisini edinmek işten bile değil bugün. Ya da öylesi bir hayvanat ansiklopedisini edinmek… tarihçe, haber, hatırat, iktisadiyat, coğrafya, lügat, meslek, sanat, seyahat kitaplarının bütün hassalarımıza ayrı ayrı veyahut birinden birkaçına hitabetmesi mümkün. Müktesebatın hem muhafazasına hem muhataba taşınmasına aynı anda yarayan cisimleniş ve cihazlanış; münderecatı muhataba birçok vecheden vasıl kılmakta da vasıta oluyor. Bir manzarayı hem saklayabilirsiniz hem dinleyebilirsiniz hem koklayabilirsiniz artık. Hem de dokunabilirsiiz ona. Muttali olmak için onun başka başka ‘gerçeklenmesine’ yarayan eşyalara, artık onları farza yakın izafette mümkün kılan latifet eklenebilinmiştir. Binaenaleyh dün mülaki olmak için ancak ‘essahına’ gitmek lazım gelen hadisat ve cemadat farzı mümkün keyfiyeti haiz kılınmıştır.

Aynî intikal, aklî intikal, arzî intikal. Müktesebatın mevcudu intikal gayesi yoksa yoktur. Ve o intikal üç türdedir. O her bir tür fasılları, hassaları ve arazları muvacehesinde tefrik edilebilir. Kitabın faslı, hassaı, arazı itibariyle ayniyesi ve arziyesi faklılaşan türlerinin aklî intikal gayesinde mezcedilmesi demektir ki, dijital kitap bize, kendisinin bir fehmediş zarfı olduğunu tekrar hatırlatmalıdır.

Diyelim ki bir cümle onun imlaı suretinde karşınızdadır ve lafzedilişine de aynı sıra muttali olmaktasınızdır. O cümlenin ve kelimelerinin lügat karşılığına, deyişlerle sarfına, eşyaya ya da fiile emsal olan resmine veya filmine, muhtelif meslek ve mesaide ıstılahına, sair lisanlarda tercümesine de muttali olmaktasınızdır. Bu aklî intikale yarayışlı her kaynak mecra onu fehmedebilmenize, onunla fikredebilmenize, değişik zikre arzedebilmenize aracılık edeceği için meyledilen mecradırlar. O cümlede ve kelimelerde mündemiç her ne şey var ise zihninizde taayyün edilmeye hazırdır ve nail olmaya azmedersiniz. O halde siz o şeye vakıfsınızdır yani! Fikredişin doğurduğu ve doğduğu tahsil gailesi zaman, mekan ve hareket bakımından şimdicelik, buradalık ve sonuçlandırma tatmininde pek âlâ dereceye sadece ‘akıl melekemizde’ sahiptir çünkü.

Bunu amil bir kitap var mıdır? Evet, dijital kitap tam da budur, bu olmalıdır. Dijital kitap dimağa geliş ve aklediş cereyanını en kuvvetli besleyen, içeriği arzu etmeye lazım duranların hepsinin zîci olan bir kitaptır. Öyle olmalıdır.

Bilgi Toplumuna Yakışan Gazetecilik


Fatih Projesi’nin, bilgi toplumuna dönüşüm meselesine sabit bir gündem değeri vermemizi sağladığı vesileyle dikkatinizi çekmek isterim. Projenin fevkalade tesir ediciliği aşikar çünkü. Önce ‘referans eserlerin kıymeti’ ve akabinde ‘haberin kıymeti’ anlaşılacak inşallah. Bu öneme tam karşılık gelen işleri yapmak gerekleri ve yerindelikleri en önce yayıncılık ve gazetecilik mesleği ve endüstrilerinin formasyonuna dahildir. Çünkü eğitim-öğretim ve haberleşme gailelerinin, kurumlarının, kişilerinin bizzat kendileri, kendi yeni mecralarını mükemmelleştirme fırsatı yakalamış olacaklardır. Fakat ‘enformatiklerin ve jurnaliklerin’ nemize ne şey olduğunu bilen ve işleyen meslekî uzmanlık olmayınca onların [dijitalikleri ele geçirmek baskınlığı gösterenlerin yani kullanıcıların] önlerinde, güdüklüğe düşüleceği mukadderdir.

Ama o güdüklük onların umurunda mı? Hayır. Lakin gazeteciliğin umurunda olmalı. Zira ne ‘okuyucu habercilerin rakibi olmalıdır’ ne de ‘okuyucunun sözde haberleşme mecralarını fıkracı ve habercilerin maniple/speküle etmeleri’ gereklidir.

Askerlik mesleğini bilmeye ve icra etmeye ‘bele tabanca, omuza tüfek’ edinmek yetmez. Marangozluk için de ‘su terazisi ve keser’ edinmek yeterli değil. Yeni Medya’nın aktörleri arasına katılmak ve hatta Medyanın Patronu olmak için ‘internet ve mobilizasyon’ alt yapısı ve cihazları yetmeyeceği gibi.

Ancak şu kesin: işbu heves bir değişim ve dönüşüm emellenmesine büründüğü halde ‘gazetecilik mesleği’ vâki eskomorfozu görmezden gelemez. Üniversite görmezden gelir, belki ‘diploma verme yetkisine’ dayanıyordur. Amme İdaresi görmezden gelir, belki ‘ruhsatlama yetkisine ve celalin kendisine yakışmasına’ dayanıyordur… ilahiri. Peki ya gazetecilik neye dayanarak görmezden gelecek! Bütün sermayesi okuyucu iken ve o okuyucu sadece ‘eğlencesine iletişmek üzerinden’ haberleşmeye doyuyorum sanıyorken, gazetecilik; yaptığı internet sitesine mi dayanacak? Gazetecilik bir yayınla üretimini tamamlamış oluyor. Ya basılı ya dijital. Ve o ürün birçok insanın iletişim üretmesine sebep teşkil ediyor. Birçok şeye sonuç verdiğinden söz açabiliriz elbet. Fakat diğer bütün sonuçlar, ‘okutturulan/izlettirilen şey üzerinden okuyana/izleyene yeni iletişimler ürettirme’ başarısı dolayımında değil midir?

Bilgi Toplumuna Dönüşüm iştiyakı ile yanar/yakılırken okuyucu, ona, bu dönüşümü medyaya rağmen başarabilemeyeceğini göstermekle birlikte ‘gazetecilik başarısına ortakçı çıkmak’ merakının gelip geçici olduğunu göstermek gerek. Herkesin evinde ocak var, herkesin evinde yemek pişiren bir kişi var ama ne o ev bir aşhanedir ne de o kişi bir aşçıdır. Gazetecilik bir meslek ve basın da bir sektör. Direk ve dolaylı müşterileri ve tedarikçileriyle bütün içtimaî ve iktisadî bir faaliyet yani.

Dijitali ve analoguyla varlığını sürdürmek için, gazetecilik; bilgi ve iletişim cihazlarındaki madde ve biçim değişmesini doğru okumalı, doğru okuduğunu doğru göstermelidir. Gazetecinin rakibi sadece gazetecidir. Onu ihya edecek olan da ifnaa uğratacak olan da kendisidir. Gazeteciliğin fail nedeni ve gaye nedeni bilgi toplumu gazeteciliği yapmak muvacehesindeki gerekler, gerçekler ve geçerlerle güncellenmelidir. Bu yolda yapılması icabeden şey; gazeteciliğin üretim ve ürün mecraını okuyucusunun da iletişim ürettiği mecra haline dönüştürmektir. Bu etkileşimli üretimin zamanı, mekanı, hareketi aynı hal ve kal’de mümkün kılınmaya muhtaçtır sadece. Bilgi toplumu bireyi gazetecilerinden beklediği şeyi “söz atmak”, “gazeteciyi yadsımak” şeklinde tezahür eden “nazıyla” ibraz ediyor: tweet, blog, slide, profil oyuncaklarıyla. Okuyucusunun ihtiyacını karşılayabilir noktaya varmak isteyen gazetecilik;
– önce bilgi toplumuna dönüşüm danışmanı istihdam etmelidir,
– sonra bilgi toplumu editoryası kurmalıdır,
– nihayet dijital yayınlarını birer bilgileşme rafinerisine ikmal etmeli ve basılı yayınlarını da fevkalade içerikler hazinesine tahsis etmelidir.

Editör Biraderime ve Bacıma Söylüyorum Üstüne Alan Anlasın


Editör biraderim dediğim Fatih Sarı’dır. Kendileri haftalık periyodda yayınlanan BT Haber dergisinin (www.bthaber.com.tr) yazı işleri müdürü oluyorlar. Editör bacım ise Penny Jones oluyorlar ki iki aylık periyodda yayınlanan DataCenterDynamics Focus dergisinin (www.datacenterdynamics.com) yazı işleri müdürüdürler. Fatih 09. Nisan 2012 tarihli sayıda Türk Kamu Yönetiminde dijitalleşme gündemine ilişkin yazmış. Penny ise 20. sayıda Cloud Brokerlığı konusunda yazmış.

Yazılarında belirtmedikleri için bildiriyorum. Her iki kardeşimin de yazmak için kafa yordukları konu birbiriyle birinci dereceden ilgili. İşaret ettiğim ilgi, yazılarının amedini teşkil eden ‘data center’ ibaresinde toplanmaktadır. Penny data center işletmeciliğinin istikbal ettiğini düşündüğü cloud brokerlık gündemini açmış. Fakat bu istikbale birinci dereceden tesir edecek kuvvette belirleyici olan Kamu İdaresi’ni ihmal etmiş. Fatih de Kamu İdaresi’nin dijitalleşmesinde data center meselelerine tam nüfuz edilemediğini ihsas etmiş. Fakat yazısında data center işletmeciliğinin istikbalini ihmal etmiş. Penny ilzamı ihmal ediyor, Fatih ise iktizaı.

Kamu Sosyal Sermayelerinin birer imtiyaz olarak özel sektörün müteahhitliğine devredilmesi sayesinde doğan Data Center mevizelerinin dünkü günde başlığı ‘otomatik bilgiişlem merkezleri’ idi. İmtiyazlar ise iletişimin özelleştirilmesi gündemlerinde önce telekom ibaresini ve internet servis sağlayıcılığı ibarelerini doğurmuştu. Son kertede ise aralarındaki ortak kelime olarak hosting’e geldiler.Neye hizmet veriyor o sosyal sermaye? İletişecek olanlaradırelbette hizmeti. Gerçek kişilerin ve tüzel kişilerin iletişmesine hizmet veriyorlar iken, hizmetleri şimdiki günde dataların iletişimine, yazılım uygulamalarının iletişimine, faaliyetlerin iletişimine, cihazların iletişimine sunulmaktadır. Bu inkişafın sebepleri neler idi peki! Big Data, her türden interaktivitenin doğurduğu complexivite ve cihazların acizliği.

Big Data… burada tam da zihnimizde ilk çağrıştırdığı haliyle bir sebep teşkil ediyor değil. Çünkü gerçekten çok çok büyük data sadece ve sadece Amme İdaresi’nin tekelinde duran datadır. Ve henüz bu data varid interaktivitenin doğurduğu complexivitenin objesi oldurulmamıştır. Big Data telaffuz edilirken hal-i hazırda; sadece communication içinde olan cihazların trafiğinde yer alan storage’lerdeki log kütükleri kastedilmektedir. Amme İdaresi’nin tekelindeki datalarla tüketim iskele ve limanları olan alış-veriş mecralarından kaydedilerek büyüyen loglardan mürekkep dataların top yekün önümüze çıkmasıyla ancak Big Data denen şeyin aslında ne olduğunu görebileceğiz. İlaveten o dataların doğumuna sebep olan eydeşmenin ve eydeşmelerin etkileşmesinin yükünü taşıyan cihazların acizliğinin gerçekte ne şiddette olduğunu da o zaman görebileceğiz.

Ne kadar isterseniz o kadar yüksek özellik ve kaabiliyetle donatın data centerlarınızı… talebi karşılamaya ye-tiş-me-ye-cek. Talebin yığıldığı donatımdan o talebin kısım kısım başka donatım adresine göçtürülüp dağıtılması sayesinde bu yük taşınabilir kılınacaktır/kılınmaktadır. Yani brokerların ilk ve en çaresiz müşterisi Amme İdaresi olacaktır. İkincil sırada da o idareye alt yapı taahhüdünde bulunan mütehahhitler daimi müşteri olacaktır brokerlara. Amme İdareleri’nin birbirleriyle iletişmeye geçmesi bu manzaranın ilk gerçek teşhisini yapmamızı intaç edecektir. Bu bir şey bile değil. Zira data centerlar sadece iletişim aracılığı işini taahhüt ediyor değillerdir.Bugünün data centerları iletişime ilaveten 4 kalemden 18-20 kaleme çıkmış sunuculuk işletmeciliği faaliyetini yürütmektedirler: Donanım sunuculuğu yapıyorlar, sistem sunuculuğu yapıyorlar, uygulama yazılımı sunuculuğu yapıyorlar, veritabanı yönetimi sunuculuğu yapıyorlar, data sunuculuğu yapıyorlar. Devamlılık sunuyorlar, mobilite sunuyorlar, güvenlik sunuyorlar, upgrade sunuyorlar, yayın sunuyorlar, interaktivite sunuyorlar, bağlantı sunuyorlar, enerji sunuyorlar, platform sunuyorlar, maliyet avantajı sunuyorlar, uzman kişi sunuyorlar, iklimleme sunuyorlar, storage sunuyorlar, trafik sunuyorlar, bilgi rafinericiliği sunuyorlar.

KAMU VERİTABANLARI KAMUYA KAPALI İSE…


KAMU VERİTABANLARI KAMUYA KAPALI İSE NE FATİH PROJESİ NE İŞLETMECİLİĞİ TEŞVİK PROJELERİ BAŞARILI OLABİLİR

Yıllardır ‘teknoloji tasarım’ dersine sokuyoruz çocuklarımızı. 4. sınıftan 8. sınıfa kadar haftada bir saatten yılda (8 ay hesabıyla) bir talebe 165 ila 185 saat kadar zamanını o derse ayırıyor. Takriben 6,5 milyon talebemiz var o sınıflarda. Ortalama 175 saatten 1 milyar 175 milyon saatlik mesaiden bahsetmiş oluyoruz. Bu mesai ülkemizin meskün mahal arazisine dağıtıldığında her mahalleye/köye kaç saat ve öğrenci düşer? 52000 civarında bir rakam var elimizde köy/mahalle toplamını gösteriyor. Yaklaşık ortalama 130 öğrenci ve 22 bin 500 saat düşer herbirine. Bu rakamlar bir yeni işletmecilik faaliyetine teşebbüs etmeye yeter karine teşkil etmiyor mu?

Etmiyor zahir. Vakıa… mesela “çocuk atölyeleri” açan yok. Aynı hesaplara dayanarak sınav işletmeciliği faaliyetine teşebbüs ediliyor ama! Yani bu rakamlara dayanan bir işletmecilik faaliyeti yapmak ciddîyetine sahibiz ama başka türdeki faaliyete ciddî bakmıyoruz. Böyle mi diyorum? Hayır. Bilakis yapmakta olduğumuzu da yapmıyor bulunduğumuzu da ciddîyetsizlikle itham ediyorum. Açıkgözlülükle, fırsatçılıkla yapıyoruz ne yapıyorsak diyorum. Akla gelenle, göze çarpanla ve hatta peşkeşini başarmak dürtüleriyle yaptığımızı bile el yordamıyla işliyoruz diyorum. Bakınız, yine okullarımıza ilişkin istatistiklerden istifade ederek sözüme devam edeyim.

Efendim, ortalama on tane ders gösteriyoruz öğrencilerimize. Herbirinden ayda bir ‘performans ödevi’ hazırlıyorlar çocuklarımız. 8 ayda 8 tane performans ödevi ve yılda iki tane de proje ödevi yapıyorlar. Toplam 10 ana ödev. Sosyal bilgiler, fen bilgileri, dil-edebiyat, matematik olmak üzere dört başlığa dağıtılmış 10 ödev. Yalap şalap yapılmış… çünkü öğretmenleri tarafından telmaşa ısmarlanmış on tane ödev. Çocuğun yaşadığı yer çevriminde ne mahallesi ne köyü ne beldesi ne kazası ne vilayeti ne havzası ne ülkesi ne dünyasına dair hiçbir mütearifeyi, teamülü, malumatı öğrenmesine yaramayan zaman ve kaynak ısrafı olan on tane ödev. Yardımseverliği, iş birliğini, sorumluluk bilincini, deneme yanılmayı yaşayamadan geçen ömrü içinde çocuklarımızın öğrenimi ciddîyetsizliğe kurban ediliyor. Dolayısıyla eğitimini de ıskalıyoruz. Dünün öğrenme yolu ‘yazılı olanı okumak’ idi. Şimdi ‘gözüne ve kulağına rastgelene bakmak’ oldu. İkisinden birini tercih etmek zorunda mıyız da ‘enformatik enflasyonunu nimettir belleyip birim zamana bolca düşen göz-kulak meşguliyetine terkedelim çocuklarımızı’. Bu zamanın çocukları hem başka hem şanslı imişler. Hiç de bile öyle değiller. Bu zamanın çocuklarının eğitimi ile bütün zamanların çocuklarının eğitimi aynı olduğu gibi öğretimleri için ise ‘yazı yoluyla sınırlı kalmamak’ mümkünlerini onlara ciddîyetle sunmalıyız. Buna yarayacak bir imkan olarak ‘kamu veritabanlarını’ hem yararlanmalarına hem güncellemelerine açık hale getirmek yetecektir.

Efendim, ortalama 6 tane teşvik bölgesi gösteriyoruz girişimcilerimize. Yalap şalap yapılmış… çünkü politikacıları tarafından telmaşa ısmarlanmış 6 bölge ve bilmem şu kadar sektör. Yetişkinimizin yaşadığı yer çevriminde ne mahallesi ne köyü ne beldesi ne kazası ne vilayeti ne havzası ne ülkesi ne dünyasına dair hiçbir mütearifeyi, teamülü, malumatı öğrenmesine yaramayan zaman ve kaynak ısrafı olan bilmem şu kadar statik program. Yardımseverliği, iş birliğini, sorumluluk bilincini, başarma azmini yaşayamadan geçen ahir ömürleri içinde yetişkinlerimizin girişimcilikleri ciddîyetsizliğe kurban ediliyor. Dolayısıyla randımanlarını da ıskalıyoruz. Dünün girişim yolu ‘resmî kalkınma planları’ idi. Şimdi ‘gözüne ve kulağına finansal organizasyonlardan ve teknoloji sendikalarından rastgelene odaklanmak’ oldu. İkisinden birini tercih etmek zorunda mıyız da ‘batı tarzı marketingi nimettir belleyip birim zamana bolca düşen göz-kulak meşguliyetine terkedelim insanımızı’. Bu zamanın işletmeciliği hem başka hem şanslı imiş. Hiç de bile öyle değiller. Bu zamanın işletmelerinin özerk emellenmeleri ile bütün zamanların işletmelerinin özerk emellenmeleri aynı olduğu gibi marketigleri için ise ‘resmî bülten ve program yoluyla sınırlı kalmamak’ mümkünlerini onlara ciddîyetle sunmalıyız. Buna yarayacak bir imkan olarak ‘kamu veritabanlarını’ hem yararlanmalarına hem güncellemelerine açık hale getirmek yetecektir.

DİJİTAL MÜFREDAT, ASLINDA DERSLİK BİLGİLEŞİM AJANSIDIR – 2


DİJİTAL MÜFREDAT, ASLINDA DERSLİK BİLGİLEŞİM AJANSIDIR – 2

Derslik Bilgileşim Ajansı’nın Kapsamı:

1) Yol gibi su gibi enerji gibi gaz gibi telefon gibi tam bir alt yapı şebekesi denginde; şehirde, ülkede, dünyada gerçek ve tüzel kişilerin ürün-faaliyet-meslek-amaç kapsamında kamuya açık yapıp-etmelerinden doğan ve sosyal ve beşerî envanterinden ibaret olan bilgilerin veri setleri halinde, ölçülebilir-karşılaştırılabilir, uluslararası standartlarda tanımlı, açık-anlaşılır biçimde; gerek sonradan okumayla/güncellemeye gerek verinin doğduğu ve değiştiği yerden doğduğu ve değiştiği anda zabt etmeye bağlı genişleyen kayıt referansına dayalı, Ülke Adres Standardı ve Coğrafi Bilgi Sınıflaması ve Ülke Sayısal Haritası ile mezcedilmiş; referans destek, projeksiyon, imaj rapor, optimizasyon, plan altlığı hizmetlerini sunar.

BİLGİ (veriseti) ve SORGU (bülten) sunumuna, bir veri ve bilgi rafinerisi altyapısı kullandırarak öğrenciye ve öğretmene kendini bulduran mecra kabiliyetini okula kazandırır.

2) Kamuya Açık Verilerden (bülten, haber, istatistik, kanun, salname, ansiklopedi, roman, şiir, tez, deneme, hikaye, tarih, edebiyat, sanat ve sair yayınlardan) zaman, zemin ve içerik bağlantıları bakımından bütünleştirilmiş şekilde yararlandırır. Bunun; yayınlama periyodundan bağımsız, yayın mecrası yüzölçümü kısıtlarından kurtulmuş, öğrenci ile öğretmenin dikkatini diri, sürekli ve tatminini yüksek tutarak, olagelenin olmuşla bağlantısını kurabilerek, olmuşun olduracakları ihtimallerini keşfedebilerek, hadiselerin hadiselerle çapraz okumasını, üstelik zaman, mekan ve amaç kriterlerini devreye alma muhayyerliğiyle yapabilerek, durumun sayısal gösterime ve semantik ilişkilendirmeye açık ve tansiyonuyla paralel okumasını gösterebilerek, soyut içeriklerin somut karşılıklarını algılayabilerek, her meslek mensubu namzetini ve cemiyette açıkça taşıdığı/taşıyacağı bir sıfatıyla öğrenciyi, öyle ki herhangi özerk veya genel amaca yönelik karar almaktayken güvenilir bir referans medyası edinmesine yarar.

Derslik Bilgileşim Ajansını Öğrenci ve Öğretmen Niçin ve Nasıl Kullanır?: Bilgi Toplumunun okullarının; fertlerinin, kendisi dışından bir anonsu beklemek şartından bağımsız, o toplumda yapılıp-edilen her iş ve olan-biten her hadiseden, ve bağlı malumattan, başka bilgilerle ilgi ve ilişkisinden haberdar olabildiği, o bilgi birikimine bilgisini ekleyebildiği…-ve bu karşılıklı bilgileşmenin sonuçlarından olarak rantabl, rasyonel, prodüktif, optimize, projektif ders yapılan kurumlar olması lazım geldiği için yukarıda özetlediğimiz gibi bir düzenlemeyle kurulmuş, işleyen, zenginleştirilen bir altyapısı olmalıdır. Bu portalde “kamuya açık nitelikteki” kişisel ve kurumsal bilgilerimiz yer almaktadır. Bilgileşme ve bildirişme imkanı olarak kullanılacaktır. “Öğrenmenin” yerine getirilmesi “öğretme kompleksinin” çalıştırılması ve korunması; bütün ülkeyi kapsayan bilgileşmeyi ve bildirişmeyi gerektirdiği için bu portal çok yoğun kullanılacaktır. Bugünden yarına toplum böylesi bir bilgilenme olmaksızın hem maddi varlığını devam ettiremeyeceği ve hem de “kendi yapıp-etmelerinden neşet eden” bilgiye sırt çevirmekle kendini çökerten bir tavır almış olmamak için bu rafineriyi kullanacaktır. Kaldı ki, sırt çevirdiği bilgi dahi kendisinindir.

Bu temelde; bilgi-veri standardı, uluslar arası sınıflamalar (isic ,isco, us97, cofog, copni, vs.), akıllı sayısal harita, nokta, çizgi, alan üzerine geocode edilmiş metadata kalemlerinden mürekkep açılacak veritabanı üzerinden kullanılacaktır. Aradığını bulacağından kesin emin olacak şekilde kullanılacaktır. Çünkü rafineri şehrin, ülkenin, dünyanın… yani yaşadığımız yerin herhangi bir şeyine tesadüf edilmesine dayalı değil, kişiye o bilgiyi kesin bulacağını bilerek aratacak, izletecektir. Yararlanmanın ihtimallerinin ne olduğu belli şekilde kullanılacaktır. Çünkü rafineri… şehrin, ülkenin, dünyanın insanının iş ve meraklarına yönelik çalışmaktadır ve meşguliyetlerde optimize, prodüktif, rantabl davranmaya katkı sağlamaktadır. Ölçüm alma yeteneği edinmiş olarak kullanılacaktır. Çünkü rafineri… şehrin, ülkenin, dünyanın ister zaman ve mekana konkre kalarak ister tamamen serbest ama “halin “bir diğer” halle” çapraz okunabilirliğini sağlamaktadır. Referanstan referansa entegrasyon için herhangi ilave yük altına girilmeksizin kullanılacaktır. Çünkü rafineri… yaşadığımız yer bilgisi ile öğretmenin ve öğrencinin kendi gerçek veya tüzel kişi “arayış, kayıt ve ödev gibi belgelerini” yan yana getirebilmesine olanak sağlamaktadır.